E kodlu gıda katkıları, HIV taşıyıcılığı, tarım ve dikkat eksikliği ilaçları ile Çin tuzu kalbi tehdit ediyor
Kalbe zararlı etkileri olduğu bilinen risk faktörleri dışında bilinmeyen faktörler de var. "E kodu" olarak bilinen gıda katkılarının kalp krizine neden olabileceği gerçeği bunun ispatı gibi. "E kodlu gıda katkıları, besinleri renklendirme, koruma, emülsifiye ve stabilize etme, asit baz dengesi ve tatlandırma amacıyla gündelik hayatta kullanılan neredeyse tüm ambalajlı hazır gıdalarda bulunuyor. British Medical Journal'da yayınlanan bildiride, bu gıda katkılarının artan kardiyovasküler hastalık riski ile ilişkilendirildiği belirtiliyor. Uzmanlar HIV'in tarım ilaçlarının, Çin tuzu kullanımı ile dikkat eksikliği ilaçlarının da kalbe zarar verebileceğini belirtiyor. Habertürk Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu'nun haberi

Dünyada en sık görülen ölüm nedeni kardiyovasküler hastalıklar. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Okşen, kalp hastalıklarının bilinen risk faktörlerinin yanında, kalbi olumsuz etkileyen ve alışılagelmemiş faktörler hakkında uyarılarda bulunuyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre 17.9 milyon insanın kalp ve damar hastalıkları ile ilişkili olarak hayatını kaybettiğine dikkat çeken Okşen, “2015 yılı verileri, bu rakamın tüm ölümlerin yüzde 32’sini oluşturduğunu gösteriyor” diyerek, kardiyovasküler hastalıklar içinde en sık görülen grup olan kalp - damar hastalıklarının risk faktörleri yanında kalbi zararlı etkileyebilen alışılmamış durumlar hakkında bilgiler veriyor.
Kalp damar hastalıklarına yol açan en önemli davranışsal faktörler arasında; Sağlıksız beslenme, fiziksel hareketsizlik ve tütün kullanımı bulunuyor. Çevresel faktörler arasında ise hava kirliliği yer alıyor. Yüksek tansiyon, diyabet, kolesterol yüksekliği gibi faktörler kalp damar hastalıklarına yatkınlığı artıran kronik hastalıklar olarak sıralanıyor. Vücuttaki kortizol düzeyinin de kan basıncı ve kalp sağlığı üzerinde etkili olduğu belirtiliyor. Stres, anksiyete, gerginlik, huzursuzluk gibi durumlarda bu hormonun vücuttan salınımı artıyor.
9 RİSK FAKTÖRÜNE DİKKAT!
“INTERHEART” isimli yüksek, orta ve düşük gelir grubundan 52 ülkenin dahil olduğu 15 bin 152 hasta ve 14 bin 820 sağlıklı bireyin katıldığı bir çalışmada kalp krizi geçiren hastaların yüzde 90’ında 9 değiştirilebilen risk faktörünün temel neden olarak sunulduğu belirtiliyor. Bu değiştirilebilir risk faktörleri; sigara kullanımı, yüksek kolesterol, hipertansiyon, diyabet, karın çevresi yağlanma (abdominal obezite), psikososyal olumsuzluklar, sağlıksız beslenme, düzenli alkol tüketimi ve sedanter hayat olarak sıralanıyor.
Çalışmaya dahil edilen olgularda, kalp krizlerinin yüzde 36’sının sigaraya bağlı olduğu belirtiliyor. Bunun yanında, genetik yatkınlık, yaş, cinsiyet gibi kişinin elinde olmadığı için değiştirilemeyen risk faktörleri de bulunuyor. Aile geçmişi, özellikle birinci derece akrabalarda 55 yaşından genç erkek veya 65 yaşından genç kadınlarda kardiyovasküler hastalık varlığı da önemli bir risk faktörü olarak değerlendiriliyor.
Benzer Haberler
Medikal Direktör Engin Alten: Dental turizmde çıtayı İstanbul belirliyor
Antibiyotik direncine bağlı ölümlerin oranı 2050'ye kadar yüzde 70 artabilir
Türkiye'de ortalama yaşam süresi 77,3 yıl oldu
Okullarda hijyen alarmı!
Flavonoid bakımından zengin gıdaların demans riskini azaltabileceği belirtildi
Türk araştırma görevlisinin ABD'de katıldığı çalışma, ilaç sektörüne katkı sağlayacak
Kayseri'de bağımlıların tedavisi için hayırseverlerin katkısıyla merkez kuruluyor
Almanya'da Alzheimer'dan ölenlerin sayısı 20 yılda yaklaşık iki katına çıktı